Monday, July 4, 2011

İhsan Cemal Karaburçak


Sanatçının yaşam öyküsü, sağlığında yayınladığı "Sanat Anlayışı" adlı kitapçılardan kendi anlatımıyla aşağıdaki biçimde özetlemiştir.

"1898 de İstanbul'da doğdum. İlk tahsilimi Beşiktaş Rüştiyesinde, orta tahsilimi Kabataş İdadisinde, yüksek tahsilimi de P.T.T. Mektebi Alisinde yaptım. Ondan sonra P.T.T. idaresinde müfettişlikten başlayarak Telgraf İşleri Müdürlüğüne kadar çeşitli vazifeler gördüm ve bu arada fenni ve mesleki bilgimi arttırmak için Avrupa'nın birçok merkezlerinde aralıklı olarak uzun müddet kaldım. 1933 de Telgraf İşleri Müdürlüğü'nden ayrılarak Anadolu Ajansı'nda Baş Muharrirlik vazifesini deruhte ettim. 1944 den 1948 e kadar Bükreş'te Anadolu Ajansını temsil ettim. 1948 de tekrar Baş Muharrirlik vazifesini aldım. 1949 senesi sonunda bu vazifeden istifa ettim.



Resim fırçası ilk defa elime 1930 da Paris'te Ecole Universelle'de aldım. Bu okula yararlı olur düşüncesi ile kaydımı yaptırmış, fakat pek kısa bir zaman sonra okulu bırakmak zorunda kalmıştım. Okuldaki katı öğretim kuralları çağdaş sanat isteklerime uygun düşmemişti. Ben akademik tahsil yapmamış "audodidact" dedikleri kendi kendini yetiştirmiş bir ressamım. Bu okulda hocaların tam akademik tahsil yapmamış, yüksek matematik tahsili yaptığım için hat perspektifini kendilerinden çok daha iyi bildiğim halde, Cezanne'lardan mülhem olarak kasden yaptığım perspektif yanlışlarını bile maksadı anlamadan düzeltmeye kalktıklarını görünce, o zaman için oldukça önemli olan yıllık öğrenim parasını, kitap ve bunun gibi dikkatle inceleyerek 1948 den sonra da önemli ve sorumlu ödevleri terk etmek suretiyle gece ve gündüz kendimi tamamen sanata vermiş bulunuyorum."

-"... Sanatın Yurdu olmadığı kanısındayım, Özellik Bugün ... Gerçek Sanatci GÜNÜN sanatçısıdır. Mağaraya Git kapanmamış, manev bakımdan için ölmemiş İMKB Dünya Ile bağlantısı kesilmez. Gezer, Okur, konuşur, Dinler. Dünyada nasil olup bitenlerden habersiz Kaliri? Git bir habersiz oldugunu varsaysak vardı Özgün ve Gerçek Olduğu Click Sanatci durmadan Araştırma yapacaktır. Bugün sanatta asil olan kalıplanmış, Donmuş ustalık bir degil, ILERI kaybolmadan gelişerek Atilan "Kişilik" tir "orijinallik" tir ... Gerçek bir Türk sanatçısının yapıtında yaşadığı topraklardan Bütün gelmiş ve geçmiş uygarlıklar dahil Olduğu Halde mensup Olduğu sekilde uygarlığın izleri sakınılmaz olacaktır var. ancak PEK Tabıı olarak bilen Yalnızı görmesine gözler farkına Ve met özelliğin zevkine varabileceklerdir. Özellik isteyerek Ayşe Zorlu ile degil, Uzun ve yorucu çalışmalar sonunda Araştırmalar için, Sanatci mademki ben met topraklarda yaşıyorum, Gibi once yaşamışlar, örneğin mozaikler ve resimler minyatürler taklidi yaparsam, dikkat Ceker hem, hem de Türk resminin özelliğini Türk ekolünü kurmuş Ölürüm diye Yola çıkarsa, kendisini peşin olarak mahkum etmis Olur. kendiliğinden Ama zuhûr edecek Özellik Dahi Yalnızı Türkiye 'de degil, Baska ülkelerde de sevilecek, sürdürülecek ve artik Bir özelliğinden unlusun olmaktan Hızlı çıkıp gelişmelerle, mükemmelleşmelerle Uluslar aras Sanatın Gecić olarak Bir Tarsus ve kalacak Öyle anılacaktır. Onu Bir Baska belki Baska sanatçının özelliğinden ve met özelliğinden de Baska sevenler Takip edecek, herhalde o Yabancı diyarlarda takipçiler bulacak, insanoğlunun fezada boşlukta dolaştığı met Baş zaten Dondurucu devirde Uluslar aras sayısız uslup cereyanlarla karışarak yeni Yol merhalelere açacaktır. Her Yeni Bir Baska yeniyim gebedir ...."


"Ben bir renk ressamıyım. Güneş de renkleri öldürdüğü için tabiatı havanın karardığı, bulutların biriktiği veya yağmurdan sonra toprağın, ağaçların ve binaların yıkandığı, renklerin meydana çıktığı saatlerde sevmekliğim bu yüzden olabilir. Koyu tonları da daha çok bu tonlar arasında uygun yerlere konulan ışıkların veya alttan gelen aydınlanmanın olgun cazibesi altında kaldığım için seçiyor olmalıyım. Belki de kötümser veya melankolik bir ruh veya mizaç meselesidir; kim bilir? Ama sebep ne olursa olsun beni doyuran bir netice aldığıma ve sanatı da sanat için yaptığıma göre sanatımdan, dolayısıyla da hayatımdan memnunum demektir."

İhsan Cemal Karaburçak, 1968


Kaynak
http://ihsancemalkaraburcak.com/

No comments:

Post a Comment